E-İHRACAT Nedir ?

E-İhracat, pazaryerlerinin gelişmesi ve uluslararası ödemelerin kolaylaşması ile birlikte son yıllarda hızlı büyüyen bir iş modelidir. E-İhracatı pazaryerlerinden veya kendi web siteniz ile uluslararası çapta yönettiğiniz bir B2C E-ticaret operasyonu olarak tanımlayabiliriz. 2020 yılında ETGB ile ihracatın da hayatımıza girmesi ile birlikte e-ihracat potansiyeli daha da artmış ve işlemler büyük oranda kolaylaşmıştır.

E-İhracat Türkiye’deki kobiler ve zanaatkarlar için ciddi fırsatlar barındırmaktadır. Şuanki istatistikler 2030 yılına kadar dünya ticaretinin %85’den fazlasının e-ticaret kanalıyla gerçekleşeceğini öngörmektedir. Çağın gereksinimlerini yakalamayan üreticiler maalesef ayakta kalmakta zorlanacaklardır.

ETGB Nedir ve Avantajları Nelerdir ?

Yurtdışına yapılacak gönderilerde eğer ürünün paket değeri 15.000€’yu aşmıyor ve ağırlığı da

300kg altında ise bu ürün mikro ihracat olarak değerlendirilir. ETGB sistemiyle yetkilendirilmiş hızlı kargo operatörleri tarafından gümrükleme ve gönderim işlemleri gerçekleştirilir. Bu sistem sayesinde tüm işlemler elektronik ortamda gerçekleşir ve hız kazanır. ETGB sisteminin en büyük avantajı, küçük ölçekte ihracat yapmak isteyen işletmelerin de gümrükleme süreçlerindeki maliyetlerini azaltarak vergi iadesi almalarını sağlamaktır.

• İhracatçılar birliği kaydı aranmaz.
• Çıkış ambar ücreti oluşmaz.
• Şahıs şirketi olarak gönderi yapılabilir.
• Gümrük müşaviri tutmanıza gerek kalmaz.
• Vekaletname gerekmez.
• Sadece taşıma ücreti ödenerek tüm işlemler onaylı kargo şirketine bırakılır.
• KDV iadesi başvurusu yapılabilir.

Dünya üzerinde e-ticaretin rahatlığına alışan müşteriler artık istedikleri ürünü istedikleri zaman farklı ülkelerden de tedarik edebileceğini biliyor. Gelişen lojistik altyapıları sayesinde Amerika’dan sipariş veren bir müşteri Avrupa’dan gelen gönderiye 2-3 gün içerisinde ulaşabiliyor. Bu fırsatlar ve potansiyeller de kobilerimizi daha çok e-ihracat yapmaya yönlendiriyor.

Pazaryerleri ile Yapılan E-İhracat

Pazaryerleriyle yapılan ihracat yeni başlayacak satıcılar için daha az maliyetli ve avantajlı bir yöntemdir. Amazon, Zalando, Bol.com, Cdiscount, Wildberries, ETSY gibi online pazaryerlerinde mağazalarınızı oluşturur ve ürünlerinizi listelersiniz. Bazı firmalar size ayrıca fulfillment hizmetini de kendi içerisinde vermektedir. Bu e-ihracat biçiminde ürünlerinizi direk Türkiye’den sipariş geldikçe gönderebilir ya da Avrupa’da satış yaptığınız ülkelerden birinde depo kiralayarak buraya ürünlerin toplu şekilde gönderilip oradan kargolanması şeklinde de gerçekleştirilebilir. Pazaryerlerinde ön sıralara gelmek ve pozitif yorumlar almak ilk öncelikli hedeftir.

Markanızın Web Sitesi ile Yaptığınız E-İhracat

Markanız ve ürünleriniz satış yaptığınız ülkelerde tanınmaya başladıktan sonra bu ürünleri kendi web siteniz aracılığıyla tanıtarak pazaryerlerine verdiğiniz ekstra komisyonların önüne geçmiş olursunuz. Kendi web siteniz ile e-ihracat yapmaya başladıktan sonra marka algınızı güven üzerine kurmalı ve müşterilerinizin iade seçenekleri bulunduğunu açıkça belirtmelisiniz. Bu süreç boyunca pazaryeri entegrasyonu, depo entegrasyonu, web sitesi yerelleştirmesi gibi başarılı olmanız için gerekli süreçler bulunmaktadır.

Türkiye’de E-İhracatın Gelişimi

E-ihracatın şuan genel ihracattan aldığı pay %1-2 düzeyindedir. İstatistikler bu oranın yıllar içerisinde giderek artacağını ve kobilerin buna hazırlıklı olması gerektiğini göstermektedir. Ayrıca piyasadaki LC Waikiki gibi büyük markaların da bu alana yönelik yaptığı yatırımlardan sektörün gelişmeye ve büyümeye çok açık olduğu anlaşılmaktadır. 2021 yılında E-Ticaret hacmi %69 artışla 381,5 Milyar TL’ye ulaşmıştır. E-Ticaretin Gayri Safi Milli Hasıla’daki payı da %5’e ulaşmıştır. E-Ticaret faaliyetlerinde bulunan işletme sayısı da 484 bine ulaşarak rekor bir seviyeye gelmiştir.